Memleket Hikâyeleri, Refik Halit Karay'ın 1919'da yayımlanmış hikâye kitabıdır. Kitabın 1947 yılında, Karay'ın gözden geçirerek eklemeler ve bazı değişiklikler yaptığı yeni baskısı yayımlanmıştır.
Genç yaşta sürgün edilen Refik Halit Karay, Memleket Hikâyeleri'nde*,* sürgün yıllarında (1913-1918) gezdiği Bursa, Sinop, Çorum, Ankara ve Bilecik'in coğrafyasını ve bu coğrafyanın insanlarını ele almıştır. Karay Anadolu'yu tasvir ederek toplumsal yaşamı aktarır; hikâyelerin çoğu Anadolu'daki kasaba ve köylerde geçer. Karay'ın bu hikâyelerde en çok işlediği kahramanlar bürokratlardır. Bürokratlar kötü çevre koşullarında mevcut bozukluklara ve ağır bürokrasi şartlarına karşı bir şeyler yapmaya çalışsalar da ortamın geri kalmışlığı onları sindirir ve iş yapmaz hâle getirir. Maupassant tarzında kaleme aldığı eserinde Karay, Anadolu'yu eleştirir fakat bu eleştiri küçümseme değildir.
Kitaptaki hikâyelerden Şeftali Bahçeleri, Karay'ın en beğenilen ve üzerinde en çok çalışma yapılan hikâyesidir. Karay'ın özgün üslubunu yansıtma konusundaki tekilliği kadar içeriğiyle de çarpıcıdır. Memlekete hizmet aşkıyla Anadolu'ya gelen bir bürokratın zamanla ideallerinden vazgeçerek düzene teslim oluşunu anlatan Şeftali Bahçeleri, siyasetin değişmeyen doğasına dair tespitleriyle her dönem güncelliğini korumuştur.12
Fransızca da yayımlanan Memleket Hikâyeleri yazarın en beğenilen hikâye kitabıdır.3 Nihad Sâmi Banarlı, eseri "Türk edebiyatında Anadolu'nun ilk hakiki hikâyeleri" olarak nitelemiştir.4
Karay, bu eseriyle Türk hikâyeciliğini İstanbul dışına çıkarma konusunda öncü olmuştur. Anadolu insanı, Refik Halit'in bu eseriyle ilk kez düzenli, sürekli ve bilinçli olarak aydın toplulukların edebiyatına girmiştir.5 Yazar bir konuşmasında şöyle der:
"Memleket Hikâyeleri, çığır açma bakımından bugünkü köy hikâyelerinin nüvesini teşkil eder. Ben Anadolu'yu bir köylü olarak değil, varlıklı bir şehir delikanlısı olarak gördüm ve anlattım."
Yedi Meşaleciler Topluluğu'nun kurucularından Sabri Esat Siyavuşgil bu durumu şu sözlerle özetlemişti: "(...) Çok eskiden büyük üstat Refik Halid'in Memleket Hikâyeleri'ni, salt bir güzel yazı okumak keyfi, katkısız bir edebî zevk için ezberlemiştim, şimdi onları yeniden okuyor ve her birinde, o edebî keyfin ötesinde, bambaşka hazineler keşfediyorum. Bana onlar, vatan Anadolu'nun yarım yüzyıl içinde değişen ve değişmeyen davranışlarına en keskin ışığı tutuyor. (...) Öyle sanıyorum ki, bu hikâyeleri okumadan Anadolu'yu anlamanın, anlamaya başlamanın imkânı yok."6
Hakkı Süha Gezgin ise Memleket Hikâyeleri'nin önemini şu sözlerle anlatır: "Refik Halid'in san'at prizmasından süzdüğü manzaralar, doğa ve kişiler altın suyuna batırılmış zincirler gibi kıvılcımlı bir parıltı ile göz alırlar. Şeftali Bahçeleri, Sarı Bal, Yatık Emine hikâyeleri, hikâyeye memleketin girişidir. Bunlarda, yazıldığı çağın manzarası, psikolojisi, mantığı, iç ve dış varlığı ile bütün memleket yaşar."
Memleket Hikâyeleri'nin, 1919'daki Osmanlıca 1. basımında toplam 14 hikâye bulunmaktadır. Bu hikâyeler:
Karay, kitabın 2. baskısına, daha önce dergilerde yayımladığı 4 hikâyeyi daha almıştır. Bu hikâyeler:
Karay, bizzat gözden geçirdiği 1947 tarihli baskısında bazı hikâyelerde küçük değişiklikler de yapmıştır.
Orijinal kaynak: memleket hikâyeleri. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page